Acıyı Doğurmak





Varlığın acıtıyor, Yokluğun kavuruyor.
Dayanmanın, doğurmak olduğuna şahit oldum.
Erken suyu gelmiş gebeler gibi,  sancı bir yandan bastırırken,
Vakti dolmamışlığın kaygısı diğer yandan.
Çatlamak ne kelime, yarıldım ortadan ...
Yandım ki ne yandım bu çıkmazdan.



Dört kapı var geçeceğin dediler.
Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat.
Onca çaba ile geçebildiğim ancak tarikat,
Bıktım kırk fırın ekmek yemekten her seferde.
Olmuyor arkadaş olmuyor, gücüm de buraya kadar.

Sınanmaktan bıktım, tecrübeden yoruldum.
İyilikten bıktım, imkansızlıktan yoruldum.
Olmuyorsa olmamalıyı kabul etmek mi bu kadar zor anlamadım.
Gücünü sonsuz sayanın yanılgısı sonsuz olurmuş.
Kabullenmek tek çözüm, Kaderden ötesi yalan...
Öğrendim ...
Bu acıyı doğururken.

Yine aynı son,.
Ölümün soğuk yüzü acı çarptı tokatını.
Niye şaşkınım ki, tek bildim bu son oysa ki.
Tanıdık, çok tanıdık, hem de çok...



Uzm. Psk. Dilek Kılıç

Hiç yorum yok: