Hazan Mevsiminde Bir Sabah




Sonbahar sana ne demeli; aldın iki çınarı...

Hazan mevsimi olduğunu kanıtlarcasına.

Ve daha bir sürü şey,

Güneşe hasretliğim arttıkça,

İçime süzülen hüzne karşı, daha da zayıf oluyorum.

Yine de huzur balkonumda günü karşılamayı seviyorum.

Rüzgar bugün bir başka esiyor. Dalların hışırtısı,

Yoldaki poşetlerin gökyüzündeki dansı...

Kuş sesi yok, yalnızca araba gürültüsü,

Uzaktan uçan bir uçağın sesi.

Hemen kulaklığımı takıp, müzikle ruhuma özgürlüğünü verdim.

Orman içinde bir kulübem olmayabilir, deniz kenarında oturmayabilirim.

Toprağa yakın, doğayla iç içe de olmayabilirim,

Bu ruhumu bağlamaz.

Bedenimi burada tutan, bir gerçekliktir yalnızca.

Gözlerimi kapadığımda, ister dünyanın diğer ucuna, ister uzaydaki bir yıldıza ulaşırım anında.

İster gelecekteki bir tarihte, ister geçmişime yolculuk yaparım ışık hızıyla.

Kim tutabilir ki beni, kim ket vurabilir hayallerime.

Yatağımın başucunda duran 'rüya kapanım' bilir bu kayboluşları.

Hep ruhuma yol gösterir, dolaşırken özgürce rüyalarımda.

Onun rehberliğiyle uyanırım her sabah aynı bedende. Aynı keyifle...

Şehrin tam göbeğinde de olsam rüzgar saçlarımın arasında usulca gezinebiliyor.

Küçük de olsa yeşile bakan manzaram, içinde kaybolmama yetiyor.

Ya o sonbahar kokusuna ne demeli,

Beni benden alan o hüzünlü hazan kokusu,

İçinde;' birazdan yağmuru getireceğim' kokusu var.

Öyle ki, bu cümleyi yazarken daha damlacıklar parmaklarımla buluştu.

İçinde daha bin bir türlü kokuyu barındırsa da, bir yanıyla öylesine tanıdık ki.

Doğduğun ana kadar götürüyor hafızanı zorlarsan, tanıştığın ilk an.

İlk aldığımız saf oksijenin ciğerlerimizi yakış anından başlayıp,

Son nefesimizi verdiğimiz ana kadar hep bizimle, en yakın tanıdık...

Yağmura kavuşan toprağın kokusu...

Bu nedenle mi bu kadar Muhteşem, bilemem.

Tek bildiğim çok tanıdık.

Hüzünlü bir huzur var içinde.

Ruhum uçsuz bucaksız gezinse de tüm evrende;

Bedenim bu kokuyu alınca, dönüyor anında evine, toprağına...

Kendi gerçekliğine.

Nefes aldıkça üzerinde, alamayınca koynunda...

Her zaman bu tanıdık yanı başımda...

Uzm. Psk. Dilek Kılıç


Hiç yorum yok: